1. Taksim Gezi Parkı Festivali 13 Nisan’da Taksim’de yapılan konserlerle başladı. Kolektif İstanbul, Yolda, Sattas Reggae Band, Yasemin Mori, Luxus, Yaşar Kurt, Büyük Ev Ablukada, Tanger Öngür & Avam gibi sanatçı ve grupların sahne aldığı festival, büyük ilgi gördü.
Taksim
Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı’nın yerine
yapılması planlanan Topçu Kışlası görünümdeki AVM'nin detayları belli oldu. Parkın alışveriş merkezine dönüştürülmesini istemeyen halk öğle saatlerinden itibaren parkta toplanmaya başladı. Festival kapsamında birçok kişi gün boyunca Taksim Gezi Parkı'nın AVM'ye dönüştürülmesini protesto etti. Akşamüstüne doğru kalabalıklaşmaya başlayan parkta, insanlar çeşitli aktivitelerde bulundu. İmza toplandı, konserler verildi ve sloganlar atıldı. Akşamüstü birçok sanatçının gönüllü olarak yer aldığı konserler başladı. Kolektif İstanbul, Yolda, Sattas Reggae Band, Yasemin Mori, Luxus, Yaşar Kurt, Büyük Ev Ablukada, Tanger Öngür & Avam gibi sanatçı ve gruplar sahne aldı.
Taksim
Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği Kurucu Başkanı
Safiye Yüksek sahneye çıkarak, bir konuşma yaptı. Yüksek
konuşmasında, "Hepimiz doğanın parçasıyız. Ama siz,
kendinizden başka hiçbir canlı varlığı düşünmeksizin, tarihi
ile kültürü ile hayalleri ve umutları ile bir coğrafyanın
içinde yaşayan halkların; dünü, bugünü ve yarınlarıyla
oynuyorsunuz. Biz ise evreni paylaştığımız tüm canlıların
yaşam hakkını savunuyoruz. Bugün parkımız için, mahallemiz
için, köyümüz, kentimiz, vadimiz, deremiz için ayağa kalktık.
Sizin geri dönülemez bir şekilde çılgınca katletmekte olduğunuz
kültürümüz ve doğamız için, yaşam alanlarımızdan elinizi
çekinceye kadar, biz Anadolu Trakya ve dünya halkları malımızla
canımızla topyekün ve tüm kararlılığımızla karşınızda
olacağız" dedi.
Yasemin
Mori ve Kolektif İstanbul Pera 2.0 için konuştu
Kolektif
İstanbul: “Ne yazık ki Kültür Bakanlığı'nın, Turizm
Bakanlığı'na bağlı olduğu ve son yıllarda turizmle ilgili
tek kalkınma planlarının AVM'ler olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Sermayenin karşısına dikilip, “dur” demek zor. Ama en azından
bireysel tarihlerimizi temiz tutmak adına bir sey söylemek
gerekiyor! Alan neredeyse milli kültürümüzün bir parçası ve
belki de bu kabullenmişliklerle hep seyirci kalıyoruz. Arada sırada
ayağa kalkmalı. Söz söylemek isteyenlere de, söylediklerine
katılsak bile bıyık altından gülüyor, burun kıvırıyoruz.
Sosyal medya tabi ki eylemlerin, tepkilerin yayılabilmesini ve belli
bir kitle içinde şıkışmadan demokratikleşmesini sağlıyor.
Ancak tepkileri “Like” ve “Retweet” butonları ile
sınırlandırıyor.”
Yasemin
Mori: “Bir alan yapılacaksa fikir insanlarının, sanatçıların
bir araya gelip sanatlarını icra edebilecekleri, filmlerin
gösterildiği, atölye çalışmalarının olduğu, bahçesinde
müziklerin yapıldığı, tüm insanları içine dahil eden kolektif
bir üretme alanı olması gerekiyor. Gezi parkının genişletilip
şehrin içine doğru akan yemyeşil bir park haline getirilmesini
isterdim.”
Kampanyaya destek veren sanatçılar arasında Zafer Algöz, Sumru Yavrucuk, Ali Poyrazoğlu, Ahmet Mümtaz Taylan, İlksen Başarır, Levent Üzümcü, Cengiz Bozkurt, Mehmet Ali Alabora, Şebnem Sönmez, Zerrin Tekindor, Rıza Kocaoğlu ve Bedri Baykam var.
Ali
Kutlu (Mimar):
"Öncelikle,
ben bir mimarlık öğrencisi olarak ve sonrasında yüksek lisansımı
restorasyon üzerine yapan biri olarak, halktan iyi kötü işin arka
planı hakkında daha fazla bilgiliyim ve burada yapılanları etik
bulmuyorum. Öncelikle halk iyi bilgilendirilmedi. Keşke bu
festivaller daha evvel başlasaydı. Daha iyi olurdu çünkü bu
mesele yeni bir mesele değil. İkincisi, bu proje gerçekleşirse
buradaki ekosistem zarar görecek. Yani burada bir sürü ağaç var
ve bütün bu ağaçlar hava kirliliğini büyük ölçüde
engelliyor. Meydan adeta nefes alıyor diyebilim.Bu ağaçların
kesilmesi çevredeki temiz hava alanını kısıtlıyacak. Üçüncü
olarak, bu konu hakkında daha evvel imza toplanmıştı buna rağmen
hiçbir şekilde halk dikkate alınmadı, sadece bu bile büyük bir
ayıp. Son olarak çevrenin kimliği kalmayacak. Tarihi
dokununda kaybı söz konusu. Burada bir sürü insanın anısı var
ve halk bu parkla kendini özleştirmiş, ilişki kurmuş. Bunun
dikkate alınması lazımdı."
Sevgi
Özyürek (Öğrenci):
"Bu
proje Taksim'in bütün güzelliğini mahvedecek. Zaten metropolde
yaşıyoruz. Her yer taş ve bina. Burası da böyle olursa gercekten
çok çirkin bir yer olacak. Halkı dikkate almadan yapılan bu
projeye karşıyım. Ben de bir Beyoğlu sakini olarak, buraya sık
sık uğrar, piknik yapar ve boş zamanlarımı burada geçirim.
Burasının benim için daha da özel bir anlamı var. Ben erkek
arkdaşımla burada tanıştım. Buranın yıkılması demek, bütün
anılarımın yıkılması demek. Bütün bunların dışında, 1999
depreminde Beyoğlu'nun büyük bir çoğunluğu buraya sığınmıştı.
Yarın bir gün deprem olursa nereye kaçacağız?"
Fatoş
Şırnatra (Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Üyesi):
"Biz
parti olarak bu projenin içinde altı aydır bulunuyoruz. Neredeyse
binlerce imza topladık. İnsanların yeşil alanlardan faydalanması
hakkının olduğunu ve herkezin burada bir anısı ve geçmişi
olduğunu unutmamak gerek. Bence iyi gidiyoruz. Saat 5 olmasına
rağmen, bu kadar insan toplandı. Akşama doğru daha fazla olacak.
Gerçi daha evvel yaptığımız imza kampanyası hükümet
tarafından pek dikkate alınmadı. Ama biz yılmadık yeniden imza
toplamaya başladık. Galiba bu Topçu Kışlası'na dönüştürme
kararı durdurulana kadar devam edeceğiz. Dünyadaki nehirler, yeşil
alanlar ve habitatlar bu kadere mahküm gibi. Çünkü kapitalizm her
zaman olduğu gibi halkın ve insanlığın yararını değil, kendi
çıkarlarını düşünüyor. Ama bütün bunlara rağmen sivil
toplum hareketleri bazı neticeler almış durumda. Bunun dünyada
örnekleri var. Bu yüzden umutsuz değiliz. Biz her şekilde
mücadelemize devam edeceğiz."
İnci
İşbulut (Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği
Üyesi):
"Ben
bir kentli ve bir vatandaş olarak buranın betonarme olmasına
karşıyım. Burasının AVM değil, yeşil alan olarak
kullanılmasını istiyorum. Bunu dernek olarak istiyoruz. Doğayı
korumamız gerektiğini düşünüyoruz. Yeşil alan olarak kalmasını
ve böyle bir mirasın geçmişi ile birlikte kullanılmasını
istiyoruz. Yeşil alana ihtiyaç olduğunu herkes biliyor. Buranın
AVM olacağını, taşıtlara kapatılacağını, yüz yaşındaki
ıhlamur ve kestane ağaçlarının kesiliceğini duyuyoruz. Buna
tahammülümüz yok. İlla bir şey yapılacaksa, yeşil alanı
mahvetmeden ve halkın da görüşü alınarak yapılmasını
istiyoruz. Biliyosunuz daha evvel binlerce imza toplandı. Ama bir
geri dönüş olmadı. Bu da bizim çok canımızı acıtıyor. Medya
fazla bilgilendirme yapmadı. Bunun bilinçli olduğunu düşünüyoruz.
Bu dava nerdeyse iki senedir devam eden bir dava. Bunun dışında
bir sürü mimarı bu projeye karşılar, çok şey kaybedileceğine
onlar da hem fikir."
Oğuz
Aytar (Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği Üyesi):
"Bugün
burada bir festival düzenleniyor. Bunu düzenleyen derneğin aktif
bir üyesiyim. Aynı zamanda bir mimarım. Yani anlayacağınız bu
konular hakkında epey bilgim var. Ben de bu projeye karşıyım.
Taksim Gezi Parkı'nı Güzelleştirme ve Koruma Derneği, ismi
itibari ile basit bir isim gibi gözükse de, buna benzer başka bir
sürü dernek olsa da, bu ismin kullanılmasının özel bir anlamı
var. Vaziyet bize gerçekten de Taksim'in korunması gerektiği
gösteriyor. Öncelikle Taksim'de ne olacağını size kısaca ifade
edeyim. Taksim Gezi Parkı Projesi, dayatmacı bir proje, buraya
Topçu Kışlası görünümünde bir AVM açılacak. Bu öyle basit
bir proje değil. İsterseniz size bu projenin bize neleri
kaybettireceğini ve ne demek olduğunu anlatayım. Şuanda
gördüğünüz bütün güzel ağaçların kesilmesi demek ve
hepimize ait harika bir kamu alanının yok olması demek. parkta
bebeğini gezdiren, piknik yapan, sevgilisi ile dolaşan bütün bu
insanların burayı kullanamaması demek. Zaten boğucu olan şehir
hayatının biraz daha çekilmez hale gelmesi demek. Bunun gibi
toplanma alanlarının yokluğu herhangi bir deprem anında
insanların kaçacak ve sığınacak yer bulamaması demek. Yani
kısacası böyle alanların halkın gözü gibi koruması
gerektiğini düşünüyorum. Genelde böyle projeler Avrupa'da
katılımcı bir şekilde ve halka sorularak yapılır. Halk
istemiyorsa ya hiç yapılmaz ya da bir orta yol bulunmaya çalışılıp,
halkın da gönlü alınmaya çalışılır. Ama malesef burada böyle
bir şeyden bahsetmek mümkün değil."
Süleyman
Songur (Festival Katılımcısı):
"Beyoğluluyum.
Gönüllü olarak bu etkinliğin içersinde yer alıyorum. Amacımız
bu parkın bizim olduğunu, burada yaşadığımızı, burada
olduğumuzu duyurmak. Hükümetin bu projeye “dur” demesi. Buraya
AVM olsa ne olur, olmasa ne olur? Yani bugün, burada bu kadar insan
toplanmış. Bu çok güzel bir şey, bakın ne güzel eğleniyorlar.
Bunun dışında çok güzel sanatsal çalışmalar da yapılıyor bu
alanda. Gerçekten bu çok önemli bir şeydir, insana bunlar da
lazım. Aynı zamanda gelecek kuşaklara da bu güzelliğin
bırakılmasını istiyorum, bizden sonraki nesiller de bu
güzellikten faydalansın. Bizden sonraki nesillere de nefes
alabilecekleri bir alan bırakılmasının yanındayız."
Gezi
Parkı için sen de #AYAGAKALK
Taksim
Gezi Parkı’nın dönüştürülmesine müdahale etmek için
düzenlenen #ayagakalk kampanyası gücünü arttırarak devam
ediyor.
Sosyal
medyanın gücünü arttırarak devam ettirdiği günlerde,
Taksim Gezi Parkı'nın kurtarılması için bir kampanya düzenlendi.
Kampanyanın yapıldığı yer tahmin edebileceğimiz gibi
Twitter, onun gündemi belirleyen hashtag'leri yani ‘etiketleri’.
Taksim
Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin oluşturduğu
sayfaya http://taksimicinayagakalk.com/
adresinden ulaşabilirsiniz.
Facebook
için: https://www.facebook.com/taksimgeziparkidernegi
Twitter’da:
https://twitter.com/ayagakalktaksim
Taksim
Gezi Parkı kampanyası için hazırlanan video:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=vuuL85p2E_Y
Diğer
birçok videoya Gezi Parkının resmi Youtube hesabından
ulaşabilirsiniz.
#AYAGAKALK
etiketiyle atılan bazı tweetler:
Yasemin
Mori,Bulutsuzluk Özlemi,Yaşar Kurt,Büyük Ev Ablukada...Hepsi bu
Cumartesi Taksim Gezi Parkı'nda konserlerle #ayagakalk
diyor.Ya sen?
Taksim
için, gezi parkı için, yarın herkesi bekliyoruz!
@ayagakalktaksim
haydi hep birlikte #ayagakalk
http://fb.me/2kEjKUD5z
Cumartesi
akşam 18:00de yaşadığı çevrenin önemini bilen herkes
Taksim Gezi Parkı'na sahip çıkmalı #ayagakalk
Get
up! Stand up! Stand up for your rights! #ayagakalk
Sizde
#ayagakalk hashtagiyle düşüncesinizi yazın, sizde kampanyaya
destek olun!
------------------------------------------
Editör
Hazal Sipahi
Muhabirler
Dimitri Dafnopatidis, Erdem Oraylı, Kadir Aras, Hazal Sipahi
Sosyal Medya Araştırması
Emir Bozgan
Kurgu
Erdem Oraylı
Haberimize katkılarından dolayı Melis Tabak, Ece Nur Alyamaç, Mehmet Salıcı, Elif Nas Ünal ve İlksen Ezgi Sağlam'a teşekkür ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder