16 Nisan 2013 Salı

Gezi Parkı ayağa kalktı

1. Taksim Gezi Parkı Festivali 13 Nisan’da Taksim’de yapılan konserlerle başladı. Kolektif İstanbul, Yolda, Sattas Reggae Band, Yasemin Mori, Luxus, Yaşar Kurt, Büyük Ev Ablukada, Tanger Öngür & Avam gibi sanatçı ve grupların sahne aldığı festival, büyük ilgi gördü.

Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı’nın yerine yapılması planlanan Topçu Kışlası görünümdeki AVM'nin detayları belli oldu. Parkın alışveriş merkezine dönüştürülmesini istemeyen halk öğle saatlerinden  itibaren parkta toplanmaya başladı. Festival kapsamında birçok kişi gün boyunca Taksim Gezi Parkı'nın AVM'ye dönüştürülmesini protesto etti. Akşamüstüne doğru kalabalıklaşmaya başlayan parkta, insanlar çeşitli aktivitelerde bulundu. İmza toplandı, konserler verildi ve sloganlar atıldı. Akşamüstü birçok sanatçının gönüllü olarak yer aldığı konserler başladı. Kolektif İstanbul, Yolda, Sattas Reggae Band, Yasemin Mori, Luxus, Yaşar Kurt, Büyük Ev Ablukada, Tanger Öngür & Avam gibi sanatçı ve gruplar sahne aldı.


Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği Kurucu Başkanı Safiye Yüksek sahneye çıkarak, bir konuşma yaptı. Yüksek konuşmasında, "Hepimiz doğanın parçasıyız. Ama siz, kendinizden başka hiçbir canlı varlığı düşünmeksizin, tarihi ile kültürü ile hayalleri ve umutları ile bir coğrafyanın içinde yaşayan halkların; dünü, bugünü ve yarınlarıyla oynuyorsunuz. Biz ise evreni paylaştığımız tüm canlıların yaşam hakkını savunuyoruz. Bugün parkımız için, mahallemiz için, köyümüz, kentimiz, vadimiz, deremiz için ayağa kalktık. Sizin geri dönülemez bir şekilde çılgınca katletmekte olduğunuz kültürümüz ve doğamız için, yaşam alanlarımızdan elinizi çekinceye kadar, biz Anadolu Trakya ve dünya halkları malımızla canımızla topyekün ve tüm kararlılığımızla karşınızda olacağız" dedi. 

Yasemin Mori ve Kolektif İstanbul Pera 2.0 için konuştu
Kolektif İstanbul: “Ne yazık ki Kültür Bakanlığı'nın, Turizm Bakanlığı'na bağlı olduğu ve son yıllarda turizmle ilgili tek kalkınma planlarının AVM'ler olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Sermayenin karşısına dikilip, “dur” demek zor. Ama en azından bireysel tarihlerimizi temiz tutmak adına bir sey söylemek gerekiyor! Alan neredeyse milli kültürümüzün bir parçası ve belki de bu kabullenmişliklerle hep seyirci kalıyoruz. Arada sırada ayağa kalkmalı. Söz söylemek isteyenlere de, söylediklerine katılsak bile bıyık altından gülüyor, burun kıvırıyoruz. Sosyal medya tabi ki eylemlerin, tepkilerin yayılabilmesini ve belli bir kitle içinde şıkışmadan demokratikleşmesini sağlıyor. Ancak tepkileri “Like” ve “Retweet” butonları ile sınırlandırıyor.”
Yasemin Mori: “Bir alan yapılacaksa fikir insanlarının, sanatçıların bir araya gelip sanatlarını icra edebilecekleri, filmlerin gösterildiği, atölye çalışmalarının olduğu, bahçesinde müziklerin yapıldığı, tüm insanları içine dahil eden kolektif bir üretme alanı olması gerekiyor. Gezi parkının genişletilip şehrin içine doğru akan yemyeşil bir park haline getirilmesini isterdim.”
Kampanyaya destek veren sanatçılar arasında Zafer Algöz, Sumru Yavrucuk, Ali Poyrazoğlu, Ahmet Mümtaz Taylan, İlksen Başarır, Levent Üzümcü, Cengiz Bozkurt, Mehmet Ali Alabora, Şebnem Sönmez, Zerrin Tekindor, Rıza Kocaoğlu ve Bedri Baykam  var.

Ali Kutlu (Mimar):
"Öncelikle, ben bir mimarlık öğrencisi olarak ve sonrasında yüksek lisansımı restorasyon üzerine yapan biri olarak, halktan iyi kötü işin arka planı hakkında daha fazla bilgiliyim ve burada yapılanları etik bulmuyorum. Öncelikle halk iyi bilgilendirilmedi. Keşke bu festivaller daha evvel başlasaydı. Daha iyi olurdu çünkü bu mesele yeni bir mesele değil. İkincisi, bu proje gerçekleşirse buradaki ekosistem zarar görecek. Yani burada bir sürü ağaç var ve bütün bu ağaçlar hava kirliliğini büyük ölçüde engelliyor. Meydan adeta nefes alıyor diyebilim.Bu ağaçların kesilmesi çevredeki temiz hava alanını kısıtlıyacak. Üçüncü olarak, bu konu hakkında daha evvel imza toplanmıştı buna rağmen hiçbir şekilde halk dikkate alınmadı, sadece bu bile büyük bir ayıp. Son olarak çevrenin kimliği kalmayacak.  Tarihi dokununda kaybı söz konusu. Burada bir sürü insanın anısı var ve halk bu parkla kendini özleştirmiş, ilişki kurmuş. Bunun dikkate alınması lazımdı."

Sevgi Özyürek (Öğrenci):


"Bu proje Taksim'in bütün güzelliğini mahvedecek. Zaten metropolde yaşıyoruz. Her yer taş ve bina. Burası da böyle olursa gercekten çok çirkin bir yer olacak. Halkı dikkate almadan yapılan bu projeye karşıyım. Ben de bir Beyoğlu sakini olarak, buraya sık sık uğrar, piknik yapar ve boş zamanlarımı burada geçirim. Burasının benim için daha da özel bir anlamı var. Ben erkek arkdaşımla burada tanıştım. Buranın yıkılması demek, bütün anılarımın yıkılması demek. Bütün bunların dışında, 1999 depreminde Beyoğlu'nun büyük bir çoğunluğu buraya sığınmıştı. Yarın bir gün deprem olursa nereye kaçacağız?"

Fatoş Şırnatra (Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Üyesi):

"Biz parti olarak bu projenin içinde altı aydır bulunuyoruz. Neredeyse binlerce imza topladık. İnsanların yeşil alanlardan faydalanması hakkının olduğunu ve herkezin burada bir anısı ve geçmişi olduğunu unutmamak gerek. Bence iyi gidiyoruz. Saat 5 olmasına rağmen, bu kadar insan toplandı. Akşama doğru daha fazla olacak. Gerçi daha evvel yaptığımız imza kampanyası hükümet tarafından pek dikkate alınmadı. Ama biz yılmadık yeniden imza toplamaya başladık. Galiba bu Topçu Kışlası'na dönüştürme kararı durdurulana kadar devam edeceğiz. Dünyadaki nehirler, yeşil alanlar ve habitatlar bu kadere mahküm gibi. Çünkü kapitalizm her zaman olduğu gibi halkın ve insanlığın yararını değil, kendi çıkarlarını düşünüyor. Ama bütün bunlara rağmen sivil toplum hareketleri bazı neticeler almış durumda. Bunun dünyada örnekleri var. Bu yüzden umutsuz değiliz. Biz her şekilde mücadelemize devam edeceğiz."
İnci İşbulut (Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği Üyesi):
"Ben bir kentli ve bir vatandaş olarak buranın betonarme olmasına karşıyım. Burasının AVM değil, yeşil alan olarak kullanılmasını istiyorum. Bunu dernek olarak istiyoruz. Doğayı korumamız gerektiğini düşünüyoruz. Yeşil alan olarak kalmasını ve böyle bir mirasın geçmişi ile birlikte kullanılmasını istiyoruz. Yeşil alana ihtiyaç olduğunu herkes biliyor. Buranın AVM olacağını, taşıtlara kapatılacağını, yüz yaşındaki ıhlamur ve kestane ağaçlarının kesiliceğini duyuyoruz. Buna tahammülümüz yok. İlla bir şey yapılacaksa, yeşil alanı mahvetmeden ve halkın da görüşü alınarak yapılmasını istiyoruz. Biliyosunuz daha evvel binlerce imza toplandı. Ama bir geri dönüş olmadı. Bu da bizim çok canımızı acıtıyor. Medya fazla bilgilendirme yapmadı. Bunun bilinçli olduğunu düşünüyoruz. Bu dava nerdeyse iki senedir devam eden bir dava. Bunun dışında bir sürü mimarı bu projeye karşılar, çok şey kaybedileceğine onlar da hem fikir."
Oğuz Aytar (Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği Üyesi):
"Bugün burada bir festival düzenleniyor. Bunu düzenleyen derneğin aktif bir üyesiyim. Aynı zamanda bir mimarım. Yani anlayacağınız bu konular hakkında epey bilgim var. Ben de bu projeye karşıyım. Taksim Gezi Parkı'nı Güzelleştirme ve Koruma Derneği, ismi itibari ile basit bir isim gibi gözükse de, buna benzer başka bir sürü dernek olsa da, bu ismin kullanılmasının özel bir anlamı var. Vaziyet bize gerçekten de Taksim'in korunması gerektiği gösteriyor. Öncelikle Taksim'de ne olacağını size kısaca ifade edeyim. Taksim Gezi Parkı Projesi, dayatmacı bir proje, buraya Topçu Kışlası görünümünde bir AVM açılacak. Bu öyle basit bir proje değil. İsterseniz size bu projenin bize neleri kaybettireceğini ve ne demek olduğunu anlatayım. Şuanda gördüğünüz bütün güzel ağaçların kesilmesi demek ve hepimize ait harika bir kamu alanının yok olması demek. parkta bebeğini gezdiren, piknik yapan, sevgilisi ile dolaşan bütün bu insanların burayı kullanamaması demek. Zaten boğucu olan şehir hayatının biraz daha çekilmez hale gelmesi demek. Bunun gibi toplanma alanlarının yokluğu herhangi bir deprem anında insanların kaçacak ve sığınacak yer bulamaması demek. Yani kısacası böyle alanların halkın gözü gibi koruması gerektiğini düşünüyorum. Genelde böyle projeler Avrupa'da  katılımcı bir şekilde ve halka sorularak yapılır. Halk istemiyorsa ya hiç yapılmaz ya da bir orta yol bulunmaya çalışılıp, halkın da gönlü alınmaya çalışılır. Ama malesef burada böyle bir şeyden bahsetmek mümkün değil."
Süleyman Songur (Festival Katılımcısı):
"Beyoğluluyum. Gönüllü olarak bu etkinliğin içersinde yer alıyorum. Amacımız bu parkın bizim olduğunu, burada yaşadığımızı, burada olduğumuzu duyurmak. Hükümetin bu projeye “dur” demesi. Buraya AVM olsa ne olur, olmasa ne olur? Yani bugün, burada bu kadar insan toplanmış. Bu çok güzel bir şey, bakın ne güzel eğleniyorlar. Bunun dışında çok güzel sanatsal çalışmalar da yapılıyor bu alanda. Gerçekten bu çok önemli bir şeydir, insana bunlar da lazım. Aynı zamanda gelecek kuşaklara da bu güzelliğin bırakılmasını istiyorum, bizden sonraki nesiller de bu güzellikten faydalansın. Bizden sonraki nesillere de nefes alabilecekleri bir alan bırakılmasının yanındayız."

Gezi Parkı için sen de #AYAGAKALK
Taksim Gezi Parkı’nın dönüştürülmesine müdahale etmek için düzenlenen #ayagakalk kampanyası gücünü arttırarak devam ediyor.
Sosyal medyanın gücünü arttırarak devam ettirdiği günlerde, Taksim Gezi Parkı'nın kurtarılması için bir kampanya düzenlendi. Kampanyanın yapıldığı yer tahmin edebileceğimiz gibi Twitter, onun gündemi belirleyen hashtag'leri yani ‘etiketleri’.
Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin oluşturduğu sayfaya http://taksimicinayagakalk.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Taksim Gezi Parkı kampanyası  için hazırlanan video: http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=vuuL85p2E_Y
Diğer birçok videoya Gezi Parkının resmi Youtube hesabından ulaşabilirsiniz.
#AYAGAKALK etiketiyle atılan bazı tweetler:
Yasemin Mori,Bulutsuzluk Özlemi,Yaşar Kurt,Büyük Ev Ablukada...Hepsi bu Cumartesi Taksim Gezi Parkı'nda konserlerle #ayagakalk diyor.Ya sen?

Taksim için, gezi parkı için, yarın herkesi bekliyoruz! @ayagakalktaksim haydi hep birlikte #ayagakalk http://fb.me/2kEjKUD5z 

Cumartesi akşam 18:00de yaşadığı çevrenin önemini bilen herkes Taksim Gezi Parkı'na sahip çıkmalı #ayagakalk

Get up! Stand up! Stand up for your rights! #ayagakalk

 Sizde #ayagakalk hashtagiyle düşüncesinizi yazın, sizde kampanyaya destek olun!

------------------------------------------
Editör
Hazal Sipahi
Muhabirler
Dimitri Dafnopatidis, Erdem Oraylı, Kadir Aras, Hazal Sipahi
Sosyal Medya Araştırması
Emir Bozgan
Kurgu
Erdem Oraylı

Haberimize katkılarından dolayı Melis Tabak, Ece Nur Alyamaç, Mehmet Salıcı, Elif Nas Ünal ve İlksen Ezgi Sağlam'a teşekkür ederiz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder